Her insan için farklı bir
hikayesi vardır İstanbul simidinin. Aslında her gün yeni
hikayeler oluşur simitle ilgili.
Hikayeler bazen akılda kalır , bazen simit bitene
kadar devam eder sadece.
Kimi vapura koşarken
mis gibi kokusuna koşar
, kimi sabah kahvaltısını yapmak için alır ,
kimi uzun zaman sonra İstanbul'a gelmiştir ve vapurda bir simit çay
keyfi yapıyım der ya da oburluğundan
alır , bazen de aksam 5 tanesi 1 TL diye ekmek yerine alır
. Bazıları hayatındaki
ilk simidiyle tanışır . Günün her saatinde
oluşan bu simit hikayelerinden biri de bana ait.
İstanbul'a her gittiğimde vapura binmeden önce alınan
simit sanki bir gelenekmişçesine yıllarca devam etti . Küçük yaşlarda İstanbul simidinin tadına alışınca insan o tadı
asla unutmaz ve her simitte o tadı arar ve bulamaz . Bende küçük yaşlarda alıştığım bu tadı asla unutmadım ve İstanbul dışında da bu tadı hiçbir zaman bulamadım. Gittiğim bir çok yerde görüntüsüne aldanıp aldığım simitler her defasında beni hayal kırıklığına uğrattı , simitler ya bayattı , ya susamları çok fazla kavrulmuştu , yada pekmezi çok fazla gelmiş ve simit kavrulmuştu. İnsanın damağı gerçek tadı almışsa sanırım o tat olmadan ya da o tadı bulamadan asla tatmin olamıyor.
Simit en çok krem peynire ve çaya yakışır derler ve herkeste bunu böyle yer . Bütün simitçilerde krem peynir bulunur , vapurlarda da çay .
Çok çok uzun zaman önce aslında simidin vazgeçilmez dostlarının sadece çay ve krem peynir olmadığını teyzem sayesinde
öğrendim . Çay vazgeçilmez olsa da , krem peynirin , sütlü
yumuşak çikolata gibi çok büyük bir rakibi vardı. Bir sabah Kadıköy'deki Beşiktaş iskelesinden vapura binmek
üzereyken teyzem elinde simitlerle geldi
. Vapura bindik , koltuğumuza
oturduk simitler dağıtıldı ve ben tam da simidimi ısıracağım anda teyzem cebinden bir avuç paketli , sütlü çikolata çıkarttı ve tabi ki şok oldum
, simitler sıcacıktı ve çikolatayı simidin içine yerleştirip 15-20 saniye bekledikten sonra yumuşayan çikolatayla simidi ısırdığımda tuzlu ve tatlı iki ayrı tadın bir araya gelmesiyle oluşan o mükemmel lezzet damağımla buluştu. Tuzlu ve tatlıyı birleştirmek çok riskli olsa da bence sonuç mükemmeldi . Basit malzemelerle oluşan inanılmaz bir tutku .
Bu gün yemek tarifleri yazıp
sizlerle paylaşmamı yeni tatları
korkusuzca deneyebilmemi sağlayan
unsurlardan biri de bu
sanırım . Her tarifin bir
hikayesi vardır ve bu
hikayeyi okuyucusuna geçirebilmeyi
her yazar ister.
Aslında en büyük
hikayeler insanın en
basit anlarında oluşabilmekte. Her gün
on binlerce simit satılıyor ve
her simidin bir hikayesi var bence. Simidi nerede ve kiminle yediğiniz çok önemli .
Ben yıllardır büyük keyifle yediğim bu simidi kendi yorumumla sizlerle paylaşmak istedim. Simide bir miktar süt ekledim. Süt simidi pamuk gibi yaptı . Çok fazla kavrulmuş susam bence lezzeti kaybettiriyor , simidin içinde kullanılan az sayıda malzeme çok kaliteli olmazsa insanın midesini rahatsız edebiliyor , bende bu unsurları göz önünde bulundurarak dışı gevrek içi pamuk gibi bir simit yaptım.
Bu arada unutmayın
İstanbul simidi gevrektir.
İSTANBUL SİMİDİ TARİFİ
8 adet simit için
Malzemeler :
- 500 gram un
- 1,5 çay kaşığı kuru maya
- 1/2 çay kaşığı tuz
- 200 ml ılık su (1 su bardağı)
- 100 ml ılık süt (1/2 su bardağı)
- 1/3 bardak üzüm pekmezi
- 1/4 bardak su
- 1/2 çorba kaşığı un
- bolca kavrulmamış susam (200 gram yetmez ise ekleyebilirsiniz)
Yapılışı :
- Sütü hafifçe ısıtıyoruz.
- Süt , su ve mayayı küçük bir kaba koyup karıştırıyoruz ve 15 dakika bekletiyoruz.
- Unumuzu tezgaha koyup ortasında bir çukur açıp önce tuzumuzu serpiyoruz , daha sonra içine süt , su ve maya karışımımızı ekleyip yavaş yavaş sıvı karışımı dışarı taşırmadan karıştırıyoruz.(mutfak robotunda da yoğurabilirsiniz)
- Sıvı karışım kaybolunca yoğurmaya başlıyoruz. Yumuşak bir hamur elde edene kadar yoğuruyoruz.
- Yoğurma işlemi bittikten sonra hamurumuzu 45 dakika üzerinde nemli bir bezle dinlendirmeye bırakıyoruz.
- Fırınımızı 175 derecede çalıştırıyoruz.
- Hamurumuzu 50 gramlık bezelere bölüyoruz. Her bir bezeyi 40 santim uzunluğunda rulolar haline getiriyoruz.
- İki ruloyu birleştirip spiral şekline getirip uçlarını birleştiriyoruz.
- Pekmez , su ve 1/2 kaşık unumuzu güzelce karıştırıp simitleri önce bu karışıma sonra susama bulayıp tepsimize diziyoruz. (NOT: pekmezli karışımın güzelce süzülmesi çok önemli çünkü fazla pekmez simidin karamelleşmesine sebep olmakta ve simidin hem rengi hemde tadı bozulmakta)
- Fırında yarım saat pişirdikten sonra sıcak sıcak servis ediyoruz.
Ellerinize sağlık. Gevrek nefis görünüyor. Ben bir İzmir' li olarak hep gevrek diyorummmm....Bloğunuzu takipteyim bana da beklerim. Sevgilerimle,
YanıtlaSil